Doğalgaz Nedir ?

Doğalgaz büyük oranda Metan (CH4), daha düşük oranlarda etan (C2H6), propan (C2H8), bütan (C4H10), azot (N2), Karbondioksit (CO2), Hidrojensülfür (H2S) ve Helyum (He), gibi çeşitli hidrokarbonlardan oluşan yanıcı bir gaz karışımıdır. Bu bileşenlerin oranı gazın kaynağına göre değişiklik göstermektedir. Doğalgaz renksiz, kokusuz ve havadan hafif bir gazdır.


Doğalgaz milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvan artıklarının zamanla yeryüzü kabuğunun derinliklerine gömüldükten sonra yüksek sıcaklık ve basınca maruz kalarak kimyasal ayrıma uğraması sonucu oluşmuştur.  Organik madde olarak bilinen bu bitki ve hayvan artıkları doğal süreçler sonucu göl ve okyanuslarla taşınıp, dibe çökerek çamur ve kumla kaplanarak kayalaşmıştır. Giderek daha derine gömülen bu organik madde, basınç,  sıcaklık ve bir ihtimalle de bakteri ve radyoaktivitenin etkisiyle ayrışarak petrol kömür ve doğalgazı oluşturmuştur. Doğalgaza en çok dağ silislerinin yamaçlarında rastlanmaktadır. Bu dağların bir bölümü milyonlarca yıl önce meydana gelen jeolojik değişiklikler sonucu okyanuslarla kaplanmıştır.


Doğalgaz, genelde, yüzeyden binlerce metre derinde, kumtaşı gibi gözenekli kaya boşluklarında sıkışmış olarak veya petrol yataklarının üzerinde gaz halinde büyük hacimler halinde bulunur. Bu katman gaz geçirmeyen ve bu özelliğiyle doğalgazın kaçmasını önleyen bir başka kayaç katmanıyla örtülüdür.

Tarihte ilk olarak 900’lerde Çin’de su ısıtmada yakıt olarak kullanıldığı düşünülen doğal gaz kokusuz ve görünmez olmasından dolayı geçmişte “hayalet” adı ile anılmıştır. Tarihi kayıtlarda M.S. 100-125 yılları arasında günümüz Irak topraklarında yer çatlaklarından sızan doğalgazın yakıldığına dair bilgiler yer almaktadır. 1816’da  A.B.D.’de sokak ve ev aydınlatmasında doğalgazın kullanıldığı bilinmektedir. Elektrik lambalarının bulunmasından önce aydınlatma amacıyla kullanılan doğal gaz, kullanım ve iletim teknolojisindeki gelişmeler sonucunda yerleşim merkezlerinde, endüstride ve elektrik üretiminde yakıt olarak tüketilmeye başlanmıştır. İlk defa boru hattı döşenmesi 1891’de A.B.D.’ de yapılmıştır.

Doğalgazın kuyulardan çıkış basıncını kullanan bu ilkel kompresörsüz boru hatlarında özellikle boruların birleşme yerlerinde sorunlar yaşanmıştır. Ancak 2.Dünya Savaşı’ndan sonra Kuzey Amerika’da ve 1973’teki petrol krizinden sonra tüm dünyada, boru hattı şebeke sistemlerinin gelişmesi sonucunda doğalgaz yaygınlaşmaya başlamıştır. Özellikle metal, kaynak ve boru teknolojisindeki gelişmeler, boru hattı yapımını ekonomik hale getirmiştir. Doğalgazın A.B.D.’de 19.yüzyılın ortalarından itibaren enerji kaynağı olarak tüketildiği bilinmekle beraber, 40–50 yıl önce petrolle birlikte üretilen gaz, gereksiz bir ürün sayıldığından, dünyada geniş bir kullanıma sahip olamamıştır.  Ancak,  özellikle 1973’teki ilk petrol krizinden sonra gittikçe önem kazanmış, doğal gaz aramaları hızlanmış ve günümüzde 70’ten fazla ülkede doğalgaz üretilir hale gelmiştir.

Doğalgaz yeraltında doğalgaz rezervuarları içinde bulunacağı gibi petrol rezervuarlarında petrolle birlikte de bulunabilir.  Petrol rezervuarlarında doğalgaz, sıvı petrolün içinde çözünmüş gaz fazı olarak bulunur. Petrol üretim kuyularından petrolle birlikte gelen doğalgaz, yeryüzünde bulunan ayıraçlardan (seperatör tesislerinden) geçirilerek alınır. Petrol ve doğalgazın bileşimindeki ortak komponentler hidrokarbonlardır. Hafif ve küçük karbon sayılı hidrokarbonların gaz fazı, doğalgaz; ağır ve büyük karbon sayılı hidrokarbonların sıvı fazı, petrol olarak tanımlar. Doğalgaz, ayrıca, kömür yataklarından üretilebilir. Doğalgaz kömürün içinde absorbe edilmiş (emilmiş) şekilde bulunur. Bu tür doğalgaza “kömür-yatağı doğalgazı” denmektedir. Özellikle ısıl değeri yüksek kömür yatakları, doğalgaz üretimi için ekonomiktir. Uygun teknolojiler kullanılarak kömür yataklarından elde edilen doğalgaz tüketiciye iletilir.

Doğal gaz zehirsizdir

Doğal gazın en önemli özelliklerinden birisi zehirsiz olmasıdır. Doğal gazın solunması halinde zehirleyici ve öldürücü etkisi yoktur. Ancak ortamda çok fazla birikmişse teneffüs edilecek oksijen azaldığından dolayı boğulma tehlikesi vardır. Bu yüzden şehre dağıtmadan önce gaza İGDAŞ tarafından koku verilmektedir. Böylece ortamda gazın varlığını hissetmek mümkün olmaktadır. Doğal gazın patlama özelliği: Doğal gazın en önemli tehlikesi diğer gaz yakıtlarda da olduğu gibi belirli oranlarda hava ile karışması halinde patlayıcı olmasıdır. Bu nedenle gaz sızıntılarının olmaması, olacak kaçakların hemen belirlenmesi ve gaz sızabilecek yerlerin iyi havalandırılmış olması emniyet açısından çok önemlidir.
Doğal gaz havadan hafiftir

Doğal gazın diğer önemli bir özelliği havadan hafif olmasıdır. Dolayısı ile hava içinde yükselme eğilimindedir. Gaz kaçakları hava ile karışmadan önce yükseklerde toplanır. Bu yüzden havalandırma bacalarından kolaylıkla dışarı atılabilirler.
Doğal gaz kuru bir gazdır

Bu özelliği dolayısıyla dişli bağlantılarda kurumayan sızdırmazlık malzemeleri kullanılmalıdır. Doğal gazın ısıl değeri: Doğal gazın ısıl değeri hava gazına göre daha fazla, tüp gaza göre daha düşüktür. Bu sebeple hava gazından doğal gaza dönüşen ocaklarda yemekler daha çabuk pişebilecektir.

 


    ALFA TEKNİK 0224 363 87 67
    Web Tasarım - kilic-22@windowslive.com
    © 2011 Bursa Eca Servisi - www.bursaecaservisi.com | Tüm Hakları Saklıdır. Site içerigi izinsiz olarak kullanılamaz. Firmamız eca marka cihazlara yetkili servis olarak hizmet vermektedir.